5 Ekim 2011 Çarşamba

İŞTE TARİHİN DONDUĞU YER SAFRANBOLU..

Çelik GÜLERSOY ‘un üstün çabaları sonucu UNESCO tarafından ‘Dünya Mirası’ ilan edilmiş bir yer Safranbolu…


 
           Safranbolu!ya gitmeden önce biraz bilgi edinmek istedim. Neyapmalı nereye gitmeli ve en önemlisi ne yemeli:) Böylece yola çıkarken napıcaklarımı belirlemiştim bile…
           Safranbolu 3 ana bölümden oluşurmuş. Kıranköy, Bağlar ve benim favorim Çarşı..
Kıranköy yeni yerleşim yeri Safranbolu halkının.., Bağlar halkın yaz aylarında serinlemek amacıyla çıktığı rakım olarak daha yüksek ve böylece daha serin yerler (Antalyada ki yaylalar gibi..) Ve Çarşı  Eski yerleşim ilk yerleşim bu yüzden çok daha otantik..

          Sabahın ilk saatlerinde varıyoruz safranboluya. İlk gideceğiniz yer çarşı olmalı. Sokaklar bomboş yalnızlığa terk edilmiş gibi.. Araç gürültüsü Trafik derdi yok. Zaten araca ihtiyacınızda yok bu bölgede. En uzak yer 20 dakika yürüyerek.Zaten tertemiz havada yürümekte ayrı bir zevk burda.







En güzel kahvaltı ??? Safranbolunun ünlü susamsız simidi ve yanında ince belli bardağı ile mis gibi kokan sıcacık çayı olmalı..





         Büyük şehirde yaşayanlar için burası bulunmaz nimet. Burdaki insanların samimiyeti sıcaklığı ve birbirlerine olan güvenleri şaşkınlık ve hayret uyandırıyor. Zaten hemen belli oluyo yabancı olduğunuz çünkü gözlerinizi kocaman açarak bakıyosunuz alışveriş için girdiğiniz dükkan sahibinin size dükkanını emanet ederek markete gitmesine. (Beni en çok bu şaşırtmıştı açıkçası) Labirent şeklinde dar sokaklar (benim gibi her gittiği yerde kaybolanlar için yapılmış sanki bu sokaklar) envayi çeşit eşyayı bulacağınız derme çatma dükkanlar. Burda kendinizi güvende hissedeceksiniz.



   
           

                 


                     Almanız gerek şeylerin başında e tabiki safran çiçeği ve maket evler geliyor ama özellikle eskicide bulacağınız bakır eşyalar, kapı tokmakları ve eski zaman kapı zilleri benim tavsiyem.. Kapı tokmaklarını 2 tane alın bence nedenini Safranbolu evlerinin özelliklerini anlatırken söylicem.

                  Sokaktan gezerken yorulduysanız ARASTA (YEMENİCİLER) ÇARŞISI’na girin. Arasta kahvesinde kahve sevenler için Kahvedanlıklarla servis edilen köpüklü bir kahve ve yanında mutlaka servis ettikleri Safrabolunun ünlü lokumu.Yada kahve sevmeyenler için enfes kokusuyla elma çayı. Bakır tasın içinde kocaman yuvarlak yuvarlak kesilmeden atılmış ekşi elmalar, kekik ve kuşburnu birarada kaynatılarak balla ikram ediliyor. Safran pilavı, safran çayıda meşhur buranın. Lokumu gibi onlarda safran çiçeğinin polenlerinden yapıyorlar. O yüzden hem sağlıklı hem leziz burda herşey.
                 Hemen hemen her şehirde olduğu gibi buranında meşhur bir tepesi var. Safranboluyu tepeden izleyebileceğiniz ve gördüğünüz güzellik karşısında şükredip huzur bulacağınız HIDIRLIK TEPESİ..Gezinize devam ederken size zamanı hatırlatan küçük bir hareketle devasa sesler çıkartabilen, günümüzde bir örneği daha olmayan Eski Hükümet Konağının bahçesindeki Saat Kulesinin çanını duyacaksınız.
Veeee evet yemek zamanı.Her gezide en sevdiğim bölüm. Bizim tercihimiz HAVUZLU ASMAZLAR KONAĞI oldu. Ama bunun yanında yemek yiyebileceğiniz harika konaklar var.
Böyle gezilerde yemek siparişi vermem pek. Neyi meşhursa derim ve gelir. Ve başlıyorum saymaya….


              Kuyu kebabı ( Emeğiyle en çok övgüyü hakeden bazı şanslı kişilerin öncede tatmış olabildiği bir yemek. Ama bunun tadı enfes…)
              Peruhi ( Bir çeşit mantı ama küçük küçük değil de yaprak yaprak gibi)
              Etli Yaprak Dolması
              Keşli, cevizli Yayım ( adını erişte olarakta bilenler vardır)
              Safranbolu Bükmesi
              Safranlı Zerde
              Höşmerim ( peynir Tatlısı) ve sonu..
İşte safranlı yada fındıklı yada fıstıklıo yada güllü lokum yada hepsi:) lokum eşliğinde özel kahvemiz.




        



      Ben yemeği Asmazlar konağında yediğim için MEHVEŞ HANIM KONAĞI ‘nda kalmak istedim Siz isterseniz Asmazlarda kalabilirsiniz tabii. Ben gelmeden önce araştırma yaparken bayıldım adına Mehveş Hanım Konağı diye. Çok doğru bir tercih olmuş size kendinizi konaklarda yaşayan sultanlar gibi hissettiriyorlar.
               Gelelim Safranbolu evlerinin özelliklerine bana ilginç geldi bakalım siz nasıl bulacaksınız.
Safranbolu evleri oldukça büyük ve gösterişli evlerdir. Çünkü buranın çok nüfuzlu büyük bir aile yapısı var. Amcalar, yengeler, erkek avlatları evlendikten sonra gelinler, torunlar hep birlikte yaşar. Çoğu evin hanımı ağır ev işleri olduğundan işlerde kendisine yardım etmesi için evlatlık kız alır. Bu kız evin kızı gibi yetiştirilir.

Evlerde haremlik selamlık ayrımı vardır. Hayvanların bulunduğu ahır ve büyük ambarlar yine evin zeminindedir. İşte tüm bunlar nedeniyle evler oldukça büyük burda. Dini gelenekler evi dışarıya kapar. Bu yüzden bahçe duvarları oldukça yüksek ahşap kanatlı pencerelerde ‘muşabak’ denilen kafesler vardır. Bazen aynı evin içinde kadınlar ve erkekler birbirlerini görmeden ayrı ayrı yaşar. İşte tam da bu yüzden 2 tane kapı tokmağı almalısınız. Çünkü burada öyle yapılıyor. Kapılarda 2 tane kapı tokmağı var bakırdan... Büyük olan tok sesli , eve erkeğin geldiğini haber veriyo, küçük kapı tokmağı ise kadınlar tarafından kullanılıyor.
             Benden bukadar Kesinlikle çok huzurlu ve mutlaka görülnmesi gereken bir yer. Tavsiye ederim.   Çok çok çok güzel tatiller diliyorum..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top