Eski ismi HABESOS. Ancak tarihte ANTİPHELLOS adıyla anılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katıldıktan sonra ANTİFLİ adı kullanılmaya başlanmış. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı Devletine katılmış ve ilk kez Evliye Çelebi de KAŞ adıyla rastlanır.
Kaşın kapı komşusu manzarası güzel ‘MEİS’ adasının adı da Yunanca ‘Göz’ anlamına geliyor. O kadar da yakınlar ki birbirine yetenekli bir ressamın fırçasından çıkmış ‘Kaş ve Göz’ gibi duruyorlar. Hem Kaş hem Göz (Meis) güzellikleri konusunda adeta birbirini tamamlıyor ve hayranlık uyandırıyorlar.
Kaş özellikle dalgıç turizmi bakımından ülkemizin önde gelen merkezlerinden biri. Bir dil gibi denize uzanan Çukurbağ Yarımadası üzerinde yeni yapılmış modern oteller yarımadayı süslemektedir. ‘Dünyanın en güzel cep plajlarından birisi’ olarak bilinen Kalkan- Kaş yolunda giderken dağların ve virajların arasından bir anda beliren Kaputaş Plajı , Tertemiz sularıyla Büyük Çakıl , Küçük Çakıl ve Akçagerme Plajları da görülmesi gereken yerlerin başında gelmekte… Bu plajların en büyük özelliği plaj girişinde bulunan kaynak suları. Bu sayede suların sıcaklığı diğer yerlere oranla her zaman daha soğuk.
Limanağzı ise Kaş limanından küçük motorlarla 10-15 dakikalık bir mesafede açık denize kapalı enfes bir koy. Özellikle yaz dönemlerinde teknelere sık sık ev sahipliği yapmakta.
Kaş'ın en önemli anıtı Uzun Çarşı Caddesi üzerinde, halıcı dükkânlarının arasında karşımıza çıkan ve tek bloktan oluşan bir lahid. Günümüze sağlam bir şekilde gelebilen lahdin üzerindeki sekiz satırlık Lykia dilindeki yazı okunamadığı için lahdin kime ait olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle de halk ona Kral Lahdi adını vermiş.
Adı Uzun Çarşı olup adına tezat kendisi kısacık ve yokuş bir sokaktan ibaret alışveriş bölgesi rengarenk tezgahları ile Kaş'ın merkezi. Gezerken çeşit çeşit hediyelikleri görünce unutuvereceksiniz kısalığını. Aynı dükkanları dolaşmaktan usanmaz insan.
Uzun Çarşı içindeki dükkanlar restore edilmiş, iki katlı, cumbalı eski evlerin altında yer alır. Kaş ve çevresinde el yapımı kilim ve dokumalar üretilmekte. Yöreye özgü 'Barak kilimi' ve keçi tüyünden üretilerek dokunan kılçar ünlüdür. Dastar, tülbent, yemeni üretilerek hediyelik eşya olarak satılmaktadır. Ayrıca ceviz ağacından süslemeli çeyiz sandıkları, ağaçtan sehpalar, tahta kaşıklar ve oklavalar yörenin özelliği. Ayrıca Kaş'ın Cuma Pazarı da ünlü.
Kıyıda ise irili ufaklı tekneleri görmek mümkün. Bu tekneler tatilcilere günlük turlar düzenlemekte. Su altı dalışları, kano turları, Doğa yürüyüşleri, yamaç paraşütü. Kaş tatilini daha da hareketlendirir.
Kaş'da kıyı balıkçılığı yapılıyor. Yörede çıkan başlıca balık türleri; mercan, grida, orfoz, barbunya, iskaroz, sokar, palamut ve kefal... Ayrıca ahtapot avcılığı da yapılıyor. Taze kalamar yemek isteyenler, deniz lokantalarında sipariş edebilirler.
Kaş'ta restoranların hemen hepsinde Akdeniz mutfağının tipik lezzeti hakim. Yöresel tatlar açısından da çok zengin. Gömbe Yaylası"nın kebabı ve dondurmasını özellikle tadın. Yayla balıyayla yoğurdu, üzüm pekmezi, keçiboynuzundan elde edilen harnup pekmezi, tereyağlı keşkek de çok meşhur.
• Küçükçakıl ve Büyükçakıl’da denize girmek
• Küçük motorlarla Limanağzı’nı görmek
• Kekova tekne turuna çıkmak
• Kaş’ın özgün çarşısında akşam alışveriş yapmak
• Kaputaş plajında denize girmek
• Bir akşam yemeğinde Mama’s Kitchen’da harika ev yemeklerini tatmak
• Dalış yapmak
• Cesaretiniz varsa yamaç paraşütü denemek
• Mavi Bar’ın önündeki duvarda oturup gelip geçeni seyretmek...
yapılması gerekenler.
Hepinize iyi tatiller...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder